Ana içeriğe atla

Kayıtlar

En Son

6. Gün(Yeni Başlangıç)

Kahvaltılar güzeldir, bir de oyun oynamak.. Kuyuya bir taş attığında kaç delinin peşinden gideceğine bak. Ve düşün o delilerle hangi yolu yürüyeceğim. Peki prodüksiyon eşliğinde kuyuya attığım taşı buldunuz mu? Beğendiniz?
En son yayınlar

5. Gün(Son)

Gök yüzünde ki en ketum yıldıza bak.. O kadar ketumdum ki ben nereden bilecektin beni, Konuşmadım, yapmazdım, egomdan gebersem de ben sana uzanmazdım. Böyle olmayabilirdi mesela. Gök yüzünde ki en ketum yıldız var ya.. O işte benim, konuşmaz, konuşamaz. Ki bu saatten sonra da faydası olmaz, Sözümü tutarım hala ben, o yıldız benim, asla senden gitmem. 2 adım atsan 2000 adımım olur sana, Geri gitsen, olduğum yerde kalırım ben. Mecnun düşse Leyla yola devam eder yine, Hala değer veriyorum sana, o yolu yürümelisin sen. Seni benden çok sevenler olacak her zaman, Öz ablam, en aklı selim olanımız.. Onun sözünden çıkma mesela,  En iyi akıl hocasıdır. Senin yanında hep olacak olanlar var, Sevimsizimiz, insanları kırma olur mu mesela.. Kurtçuğum, kankacığım ve sinsirellacığım. Hepsinde değerlisin, kendimi saymıyorum ben, daha da ötesin.. Ve yol yürüdüğün, KENDİNİ ASLA EZDİRME, Ama o yolu da yürü sonuna kadar. Ne zaman göğe bakarsan bil ki oradayım, Hep yanındayım, sana hep amadeyim.. -ÇORUMLU KE

4. Gün

Herkesin bir kızıl elması olmalı şu hayatta... 4.gün sabret. Sabrın sonu selamet dışında her şey aslında, Bakma yani bu denli yazıp çizdiğime.. İçimden ne küfürler sıralanıyor da dışıma dökmüyorum bencilliğimden. Herkesin bir bekleği olmalı şu hayatta... 1.gün, 2.gün, 3.gün, 4, 5, 10, 1000... Aynada gördüğüm sıfat ne kadar anlayışsız. Merak ediyorum, ne zaman bu ben diyeceksin insafsız? Herkesin bir yazacağı olmalı şu hayatta... İçinden geldiği gibi, yazmak farklıdır biraz da. Derdi alır, içtekini alır, kimseyle olmasa da kağıtla konuşturur seni de, Bittiğinde o zaman başlar sıkıntı, yeter ki yaz. Herkesin bir gördüğü olmalı şu hayatta... Aynasında, uykusunda, rüyasında, yazdığında. Çünkü görmek istediği onunla gidebilirdi belki sonsuza, ŞİMDİ GÜZEL KADIN, GÖZ KAPAKLARIMIN YERİNE SENİN RESMİNİ ÖRTÜYORUM...

3. Gün

Kediler hisseder, kediler görür.. 3. Gün. Bi de kendisini sevmeyeni severler, Kediler. Sözümü tutarım hala ben, bırakmam sebepsizce, Sen ömrümün en güzide parçası, olamam ki gözlerinde. Hiç bir şey için ebebim yok, devrik cümleler haricinde, Herşeye var da yeteneğim, seninle iletişimde eksiğim.  Tanrı sana bahşettiklerini görseydi, eğer görüyorsa, Seni bile kıskanırdı, sana verdiklerinden. Hangi bedene nasip olmuş ki böyle sevgi seline boğulmak, Sırtımda ki yükü görse, Atlas bile dünyayı bırakıp koşardı bana. Kıskanıyorum, sana bakandan seni, Haddim olmadığı halde, düşünüyorum seni. Mutluluğun mutluluğum, gülüşün gülüşüm, 3.gün de geçiyor, öyle, senli, benli.

2. Gün

Kendisine hediye edileni anlamayanlar var tanrım. 2.günün vadesinin doluşu, aynı ömrün vadesinin bitişi gibi. Kuş vurmayalım istiyorum, onlar ona özel kalsın, Yazdığım hiç bir satırda, bu kadar açık olmamıştım. Zorlanıyorum, gökyüzü ciğerimde geziyorum, Zorlanıyorum, küllük bana, ben küllüğe bakıyorum. Zorlanıyorum, yazmak geliyor içimden, Sonra yazıyorum, ama tükenmiyor içimden bana sövenler. Yaratmadığım bir şeye kıymet veriyorum, pişman olacağımı bile bile, Sözümü tutarım hala ben, SEN BENİ BUNDAN AZAD EDEMEZSİN!!! Sana bir söz vermedim ki beni sen azad edesin, kendime verdiğim sözle beni yargılayamazsın, Bu yüzden yol bilmem, iz bilmem. Kendisine hediye edileni anlamayanlar var tanrım. Anlat onlara, bizi uğraştırmasın. Yürüsün, mutluluğa koşsun, bizden uzağa kaçmasın, GERÇEKTEN SEVEN İLLA YANINDA MI İSTER? MUTLU OLDUĞU YERDE OLMASI, SEVENE YETMEZ Mİ SANARLAR?

1. Gün

Bir limanda gördüm seni... Boğulacağımı bilememiştim derinliğinde gözlerinin. Öyle güzel gülüyordun ki çare vermiyordun bize, Ki dumansız bir havada yaşama fırsatımız olsun.. Bu birinci gün, saçlarına yaptığın o çocuksa şekil, Giriştiği o uzaylı triplerin, ve yüzümüze yüzümüze söylediğin hisli insanım ben şekli.. Komediydin biraz da, kuşların senin yavruların, Bu birinci gün, bine kadar yolum vardır. Saçma sapan devrik cümlelerim, kendimle iç çekişmelerim, Biraz da benziyorsun bana, şu egom yok mu benim yenemediğim. Havadır bu, buna takılma, başarısıdır ama şişkindir, Yolu uzundur, bitmemiştir, kazandığı savaş kesinlikle kayıtlı değildir. Kendimle kavga ederken ben, ne güzel müdahale edemezdin bana, Şimdi gökyüzünde hangi noktaya baksam, oradasın. Ben ise yeryüzünün en asalak canlısı, can yakan, Ben hep senin yanındaydım, asla yalnız kalmayacaksın.

Yüzsüz

  Sen benim iki gözünde kaybolduğum tek kentim Sokak sokak, cadde cadde dolaşmaya doymadığım Seninle gitmez mi benim bu ufacık benliğim Sen benim ,seninleyken dünyayı duymadığım Bilinmezki düşülmedikçe benim bu halim Anlaşılmaz asla bakılan göz olundukça kati Bı katil, aynadan yüzüne gülümsediğinde bileceksin Ama iş işten geçmiş olacak, güleceksin Ağlamazsın, anlamazsın da taş kalp bu demek Sol elimde kan ,göğsümde kalp Sağ elim uyuşuk, çünkü yazmaya kalem yetmez Ben ciddiyim,senin söylediğin ne demek Ayıp değil miydi? Sualsiz çekip gitmek E git. Dönmemek için git, Sadece git Sayende nefes alan, sayende almasın bu it Gözünde kıymeti kalmamış,olamaz bı bit Hayalimde kaldın , dönmemek için gittin ya ben buna şaştım Senden önce neysem , ben şimdi de o kaldım büyüyüp olgunlaşamadım Sözde yaşlandım, ama hiç öyle değil Ben senden önce neydim ki, gidişinle o olayım Mutlu ol istedim daima, gönlümü soğut Beni bilme, ben yapamasam da sen beni unut Ben ölmeden kazılmış zaten benim kuyum Bu gün